
Çeviribilim öğrencilerine tavsiyeler konulu yazımı, bir okurumdan aşağıdaki mesajı aldıktan sonra yazmaya karar verdim. Zaman zaman buna benzer mesajlar alıyordum. Bu mesajların artması ve öğrencilerin içinde bulundukları durumla ilgili belirsizlikler, bir çeviribilim mezunu olarak beni bildiklerimi ve tecrübe ettiklerimi paylaşmaya yöneltti.
“Merhaba Hüseyin Bey, ben … Üniversitesinde Uygulamalı İngilizce ve Çevirmenlik programında okuyorum. Okulda verilen eğitim sadece fotokopi okumak arada küçük ceviriler yapılarak veriliyor. Ancak ben kendimi daha fazla geliştirmek istiyorum bana önerilerde bulunursanız çok mutlu olurum. teşekkür ederim”
Çeviribilim ve tercümanlık öğrencilerinin problemleri
Öncelikle öğrencilerin karşılaştığı temel sorun önlerinde ne olduğunu, ne tür fırsat ve zorlukların olduğunu bilmemek. Çeviri bölümlerini diğer öğretmenliklerden ayıran en temel özelliklerden birisi kariyer çizgisinin çok esnek olması. Bu hem iyi hem de kötü olabilir. Mesela İngilizce öğretmenliği okurken mezuniyet sonrasında bir okulda öğretmenlik yapmayı az çok planlarken, çeviri bölümü okurken mezuniyet sonrasında ne tür bir yol izleyeceğini kestirmek daha zor oluyor.
Çeviri öğrencilerinin yaşadığı temel sıkıntılardan birisi haksız rekabet oluyor. Herkesin İngilizce bildiğini, ek iş olarak çeviri yaptığını iddia ettiği bir ortamda, çeviri öğrencileri emeklerinin karşılıklarını yeterince alamayabiliyorlar. Buradaki temel ayırt edici faktör kaliteye ve kendini yetiştirmeye odaklanmak. İyi bir çeviri ve iyi bir çevirmen kendini belli eder.
Çeviribilim ya da tercümanlık öğrencilerinin önündeki kariyer seçenekleri neler?
Çeviri bölümü doğası itibariyle oldukça esnek bir bölüm. İlk etapta insanın aklına tercüme gelse de çeviribilim öğrencileri için türlü türlü kariyer seçeneği söz konusu. Asıl mesele, bir uğraş seçip ona odaklanmak ve iyi olmak. Mesela kendi tanıdığım çeviri öğrencilerinden sosyal medya uzmanı olan var, yazılımcı olan var, çevirmen olan var, proje yöneticisi olan var, editör olan var, simultane çevirmen olan var, altyazı çevirmeni olan var, ingilizce öğretmeni olan var, yazar olan var, tiyatrocu olan var, bürokrat olan var.
Yani aslına bakarsanız, çevirmenlik temelinden beslenip dil ile alakalı pek çok farklı alanda ilerlemek mümkün. Öncelikle çeviri bölümlerinin bu mesleki esnekliğini fark ettikten sonra yol haritanızı çizmenizde fayda var.
Nasıl daha iyi bir çevirmen olurum?
Öncelikle ne tür bir çevirmen olacağınızı belirlemek işinizi kolaylaştırır. Yazılı çevirmen mi sözlü çevirmen mi olacaksınız? Yazılı çeviri yapacaksanız, altyazı mı, kitap mı, dergi mi, doküman mı yoksa yazılım mı çevireceksiniz? Sözlü çeviri yapacaksanız, ardıl çeviri mi yoksa simultane çeviri mi yapacaksınız? Sözlü çeviride hangi alanlara yöneleceksiniz (hukuk, tıp, ekonomi vb.)? Bunlar alan seçiminde göz önünde tutulması faydalı sorular.
Her ne kadar farklı öğrenciler çeviri yolculuğunda farklı yönlere gidecek olsa da her iyi çevirmenin sahip olduğunu ve olması gerektiğini düşündüğüm belli özellikler var. İlki ve en başta geleni dil sevgisi. Dili sevmek, dille çalışmayı, uğraşmayı, araştırmayı sevmek. Dil sürekli değişen ve gelişen bir yapı olduğu için çevirmenin bıkmadan usanmadan kendini güncellemesi ve iyileştirmesi gerekiyor. Bir çevirmenin çalıştığı dil kombinasyonuna hakim olması en temel şart. İngilizce-Türkçe ikilisinde çalışıyorsanız her iki dille ilgili olarak da sürekli bir şeyler okumalı, dinlemeli ve izlemelisiniz. Dünyadaki gelişmelerden ve tarihten haberdar olmak bir çevirmen olarak işinizi kolaylaştırır.
Çeviri pratik ve geribildirimle iyileşen bir beceri. İyi çeviri yapmak için iyi çeviri örneklerinden dersler çıkarmak gerek. Bu amaçla aynı belgenin ya da kitabın Türkçe ve İngilizce hallerini alıp karşılaştırabilirsiniz. Daha sonra bu belgeleri kendiniz çevirmeyi deneyip profesyonel çevirilerle karşılaştırabilirsiniz. Mesela AB Bakanlığının sitesinin Türkçe ve İngilizce hallerini ya da uçuşlarda verilen dergilerin çevirilerini inceleyebilirsiniz. Çok şey öğreneceğinizi garanti edebilirim. Bir de mutlaka TED izleyin.
İkinci olarak, bir çevirmen olarak teknolojiden haberdar olmanız lazım. İşinizi kolaylaştıracak teknolojileri iyi kullanabilmelisiniz. Mesela Google arama teknikleri, çeviri belleği araçları ve ofis programları olmazsa olmazlardan. Örneğin yerelleştirme araçları nelerdir, bilgisayar destekli çeviri programları nelerdir öğrenin ve kullanın.
Şimdilik aklıma gelen temel noktalar bunlar. Sorular ve gözlemler doğrultusunda bu yazının içeriğini güncellemeyi planlıyorum.
Dil serüveninizde başarılar,
Dilciler, bunları da okuyun
Dilci öğrenciler için yararlı olacak yazılar.
Cok faydalı bir yazı zaman ayırıp bilgilendirdiğiniz icin cok tesekkur ederim.
Gerçekten çok faydalı olmuş elinize sağlık.
Faydalanmanıza sevindim.
Merhaba ben 2.Sinif lise ogrencisiyim ve bu sene her yil dusunup degistirdigim fikirlerimi acikliga kavusturup ceviri bilim okumak istedigime karar verdim.Faydalanabilecegim tavsiyeleriniz vardir umarim.
Sena merhaba, ilk tavsiyem İngilizcen çok iyi olsun. Yani sınav için değil hayat için İngilizce öğren. Oku, yaz, dinle ve konuş. Tüm dil becerilerini gelitşri. Çok farklı farklı alanları incele araştır. İngilizce gazete ve dergi takip et internet üzerinden düzenli olarak. İngilizcenin iyi olması hem okulda hem iş hayatında sana en çok fayda sağlayacak şey. İkinci olarak da girişimciliği öğren.
Bu yıl Yeditepe Üniversite Çeviribilim bölümünü kazandım ve sitenizde bulunan diğer tüm yazılarınız gibi bu yazınız da gerçekten çok faydalı bilgiler ile dolu. Sizden ekstra ricam ise şu olacaktır; yazınızın son mısralarında bahsettiğiniz arama teknikleri, çeviri belleği araçları ve ofis programları, bilgisayar destekli çeviri programları ile ilgili kullanabileceğimiz ve eğitim hayatımızda işimize yarıyabilecek bir kaç tane bu programlardan bize örnek ve tavsiyede bulunmanız.
Merhaba, mesela Google ileri seviye arama teknikleri, Çeviri belleği için MemoQ, Trados ve XTM, Ofis için Microsoft Office ve makro kullanımını öğrenmekte fayda var. Özellikle de ileri seviye Word bilmek gerekli.