
Artık İngilizce hazırlık sınıfı olmayan üniversite yok gibi. Öğrenciler hazırlık döneminde önce temel İngilizceyle tanışıp daha sonra akademik İngilizce için bir altyapı oluşturuyorlar. Sonrasında ise adım adım çeşitli kur ve programları tamamlayıp, İngilizce yeterlilik sınavını verip bölüme başlıyorlar. İşte tam da o an sıkıntılar ortaya çıkmaya başlıyor.
Öğrenci hazırlık sınavını geçmenin vermiş olduğu güvenle derslerine başladıktan kısa süre sonra, derslerde söylenenlerin yarısını anlamadığını, okuması için her bir derste verilen onlarca sayfa yazıyla baş edemediğini ya da uzun uzun makaleler yazarken ciddi sıkıntılar çektiğini hissedebiliyor. Evet, hazırlık eğitimi akademik İngilizceye giriş için iyi bir adım ancak tek başına yetersiz. Bunun birkaç sebebi var.
Öncelikle hazırlık sınıflarında verilen eğitim genel akademik dili hedef alıyor. O sebeple okuyacağınız alanın terminolojisini ve dilini bu eğitim içerisinde tam olarak öğrenmeniz mümkün olmayabilir. Mesela mimarlık okuyacaksanız, hazırlık yılınızda muhtemelen mimarinin diliyle ilgili çok bir şey öğrenmeyeceksiniz. Bu açıdan, bölüme geçtiğinizde sudan çıkmış balık gibi hissetmemek için kesinlikle önceden bölümünüzle ilgili okumalar yapın.
İkinci olarak da bazı okulların talep ettiği geçme notları, çok da yüksek sayılmaz. Rahat bir üniversite hayatı için IELTS 6.5 altındaki bir not çok yardımcı olmayabilir. Örneğin IELTS 5.5 ile geçmiş bir öğrenciden ileri seviye bir İngilizce sosyoloji metnini çözümlemesini beklemek çok gerçekçi değil.
Sözün özü, bölüme başladığınızda sizi nelerin beklediğini bilerek gerekli hazırlığı erkenden yapmaya bakın. Bölüm dersleri başlamadan yaz tatili, bolca bölümünüze yönelik okuma yapmak, internetten dersler dinlemek iyi bir çözüm olacaktır.