
Belki garip gelecek ama İngilizce konuşarak öğrenilmez. Bir slogan olarak baktığınızda konuşarak İngilizce öğren kulağa hoş geliyor ama bir eğitimci olarak baktığımda durum hiç de öyle değil. İngilizce biliyorum diyen bir kişinin İngilizce konuşabilmesi gerektiğine inanıyorum. Dahası İngilizce konuşmanın çok keyif veren, insanı tatmin eden bir beceri olduğunu da biliyorum. Fakat burada anlatacaklarım İngilizce öğrenme sürecinde konuşmanın aslında pek de verimli olmadığını gösterecek.
Konuşarak İngilizce öğrenmek verimsizdir
İlk önce soruna kavramsal açıdan bakalım. Konuşmak üretmektir. Üretmek ise elinizde ham madde olduğunun yani İngilizce bilgisine sahip olduğunuzun işaretidir. Konuşmak öğrenmek için değil, pratik için yapılır.
Dinleyerek öğrenebilirsiniz, okuyarak öğrenebilirsiniz. Ancak konuşarak çok daha az öğrenirsiniz. İngilizce öğrenmede size en çok fayda sağlayacak yöntem okumaktır. Bunu dinlemek takip eder. Konuşma ise okuyup dinleyerek öğrendiklerinizi pratiğe dökmek için harika bir seçenektir. Ancak konuşmak öğrenmek için verimli bir araç değildir.
Peki neden böyle diyorum? Tek tek açıklayayım. Öncelikle genel olarak konuşma içeriği çok sınırlıdır. Ortalama bir yetişkin günlük hayatında 500-600 kelimeden fazla kelime kullanmaz. Bu Türkiye’de böyle İngiltere’de, Amerika’da da. O açıdan sürekli konuştuğunuzda sadece çok sınırlı bir kelime dağarcığını pratik etmiş olursunuz. Size bir konuşmada felsefe, tarih, psikoloji, ekonomi ya da siyaset anlatacak çok az kişi bulursunuz. Çoğu zaman bulamazsınız. O açıdan bence konuşarak öğrenmek kısırdır. Belli bir dairenin ötesine geçemez. Dahası konuşabilmek için önce bilmek gerekir. Bilmediğiniz konuda konuşmak neredeyse imkansızdır.
İngilizce öğrenmenin en etkili yolu: okumak
Şimdi size bir sır vereyim. Bir yetişkin için ya da okuma yazma bilen birisi için İngilizce öğrenmenin en etkili yolu okumaktır. İngilizcenizi geliştirmenin en etkili yolu da okumaktır. 10 günde birisiyle konuşup öğreneceğiniz şeyleri 10 sayfa kitap okuyarak öğrenebilirsiniz. Ya da yarım saat İngilizce psikoloji okuyarak bir ay sokakta “nasılsın dostum” muhabbetiyle öğreneceğinizden daha fazlasını öğrenebilirsiniz. Konuşmak için dolu olmanız lazım. Dolu olmak ise okumakla mümkün.
İngilizce öğrenirken dinlemenin yeri
Okumak gibi dinlemek de İngilizce öğrenmek için gerekli çalışmalardan birisi. Dinlemek de size konuşmaktan çok daha fazla şey öğretir. Farklı konularda eğitsel videolar izleyerek, İngilizce haber ve tartışma programları dinleyip izleyerek kelime dağarcığınızı ve dünya bilginizi ciddi anlamda geliştirebilirsiniz. Bu açıdan dinlemek de İngilizce öğrenirken etkili bir yöntemdir. Ancak ben şahsen yine de kısa sürede daha fazla şey öğrenmek adına okumanın daha etkili olduğunu düşünüyorum çünkü okurken sayfalar arası çok rahat geçiş yapabilirsiniz, anlamadığınız yeri tekrar tekrar okuyup analiz edebilirsiniz ve de en önemlisi istediğiniz hızda ilerleyebilirsiniz. Dinlemede ise bu canlı program dinlerken pek mümkün değil. Öte yandan dinleyerek öğrenmenin önemli bir avantajı var. Dinleme okumanın mümkün olmadığı ortamlarda yapılabiliyor. Mesela araba kullanırken, otobüste ayakta seyahat ederken, evi toplarken ya da gözlerinizi kapayıp dinlenirken. O açıdan bu tür bağlamlarda dinleme etkili bir öğrenme aracı olur.
Hatta kendi adıma şunu söyleyebilirim. Son zamanlarda özellikle yolda geçen vakitte ya da ekrana bakmak istemiyorsam bol bol dinleme yapıyorum. Stitcher ve Podcast uygulamaları üzerinden yüzlerce çok kaliteli radyo programına veya podcaste ulaşmak mümkün.
İngilizce konuşmanın rolü
Dediğim gibi İngilizce konuşarak öğrenilmez. Ancak İngilizce konuşarak, okuma ve dinleme vasıtasıyla öğrendiklerinizi pratik yapabilirsiniz. Böylece öğrendiklerinizi kullanarak hem öğrenmiş olduklarınızı pekiştirir hem de konuşma içeriğinizi zenginleştirmiş olursunuz.
Bence İngilizce konuşabilmek çok güzel bir his. Fikrinizi beyan etmek, kendinizi ve çalışmalarınızı anlatmak, tartışmalara katkı sağlamak paha biçilemez. Ancak İngilizce konuşarak öğrenilmez. İlk önce okuyup dinleyerek altyapı oluşturmanız gerekir. Konuşmak okuyup dinleyerek öğrendiklerinizi pekiştirmek ve İngilizcenizi akıcı hale getirmek için harika bir pratik yöntemidir ama İngilizce öğrenmek için verimli değildir. O sebeple bu gerçekleri aklınızda tutarak pazarlama cümlelerinin mağduru olmaktan kurtulun.
Merhaba.Bence çok güzel bir yazı yazmışsınız.Dediklerinizi dikkate aldıkça biraz daha fazla öğreniyorum.
Teşekkür ederim Ömer Bey.
Hüseyin Bey okuma yaparken nasıl okumalıyız.Atıyorum bir kelime ile veya bir cümle kalıbı karşılaştık.O kelimeyi ve cümleyi ayrı bir deftere not etmek mi gerekir.Biraz yardımcı olursanız sevinirim.
Genel olarak okuma ve kelime öğrenme ile alakalı tüm soruları Reading Nasıl Gelişir dersinde detaylıca anlattım. Onu inceleyip uygulamanızı öneririm. Ancak özetle yeni öğrendiğiniz bir kelimeyi hatırlamak istiyorsanız detaylı bir sözlük çalışması yapıp not etmeniz ve bu notları belli aralıklarla tekrar etmeniz gerekir.
Merhabalar
Çok güzel bir yazıydı.Çok severek okudum. Teşekkürler, iyi akşamlar.
Rica ederim. Beğenmenize ve faydalanmanıza sevindim. Selamlar.
tek kelimeyle mukemmel
Teşekkürler Emre Bey 🙂
Merhaba Hocam,
Bir kişinin konuşabilmesi için yada pratik yapabilmesi için zaten biraz dil bilgisine ve kelime dağarcığına ihtiyacı vardır. Bunu yetişkinler için söylüyorum. Fakat konuşmadan dil bir işe pek yaramaz. Çocukları düşünün, çocuklar ailelerinden duyduklarını taklit ederek öğrenirler, çocuklara gramer öğretilmez. Diyeceğim şudur ki, konuşmak elbette çok ama çok önemlidir. Bazı kişiler görsel öğrenir mesela ama dil konuşmadan bence öğrenilmez. Bu yüzden ülkemizde birçok kişi gramer bildiği halde dili konuşamaktadır. Gramer bilmesi o dili bildiği anlamına gelmez. Nacizane fikrim 🙂
Saygılar
Başlığı görünce şok oldum ama sonrasında surumu açıklamanız çok hoşuma gitti.Bende eğitim seti kullanıyorum dediklerinizi dikkate alacağım yazılarınız için teşekkürler.
Abi yıllardır dil öğrenmek için en etkili yöntem nedir diye araştırırım.Ilk defa tamamen ikna oldum.Artık bu yazıda geçen tavsiyeleri uygulayacağım ve araştırmayı sonlandırıyorum.teşekkürler
Rica ederim. Kolay gelsin.
ingilizce eğitim veren okullar çocuklara pratik için ve kelime dağarcıklarını gelirştirmek için yabancı dizileri ingilizce alt yazılı seyretmelerini önermekte, bu konuda sizin fikriniz nedir, ingilizce dizilerin faydası olur mu, birde çocuğun merakla takip ettiği bir dizi ise ben faydalı olacağına inanıyorum ama sizin fikrinizi de merak ediyorum.
teşekkürler
Çocuğun merakla takip edeceği, seviyesine uygun bir dizi ise hem kulak dolgunluğu hem de telaffuz için yarar sağlar. Çocuklar için diziden ziyade eğitici çizgi film ve animasyonları öneririm. Mesela bir ara Netflix’te Dora vardı küçük çocuklar için iyi bir kaynaktı ama şu an yok. Alternatifleri var ama.
Merhaba, ben okuyorum, uygulamalar üzerinde pratik yapıyorum öğrendiğimi düşünüyorum ancak sonra aynı konuları konuşmak istediğimde bir türlü yapamıyorum. Yani başkasıyla değil ama kendi kendimize konuşsak , sesli bir şekilde tekrar etsek daha iyi öğrenmiş olmaz mıyız? Ya da şöyle söyleyeyim öğrendiklerimizin kalıcılığı artmış olmaz mı?
Merhaba Berkay Bey okumak, pratik yapmak, kendi kendinize konuşmak, sesli tekrar etmek bunların hepsi İngilizce konuşma becerisini geliştirir. Temel sorun insanların heme sonuç beklemesi. Kayda değer sonuç görmek için en az birkaç ay düzenli pratik ve odaklı çalışma gerekir.