
Pek çok öğrenci IELTS’den 6 alıp dil yeterliliğini belgelemek için zorlu bir maraton tamamlıyor. Ancak bu maratondan sonra attığınız adımlar uzun vadede akademik hayattaki ve iş hayatınızdaki başarınızı önemli ölçüde etkileyecek.
İlk olarak vurgulanması gereken nokta dile yaklaşım. Dil tarih gibi bir defada okunup ezberlenip tamam edilecek bir konu değil. Dil öğrenimi asla sonlanmaz çünkü dil dinamik bir sistemdir; sürekli hareket halindedir. Bazı kelimeler yok olurken, bazı kelimeler dile eklenir, zaman içinde söylenişler ve cümle yapıları değişir. O açıdan eğer dil öğrenimine aktif olarak devam etmezseniz, geride kaldığınıza emin olabilirsiniz.
Dahası dil devasa bir sistemdir. Bir dil onu var eden tüm konuşmacıların, kitapların, şarkıların, medya eserlerinin toplamıdır. Hal böyleyken hiçbir kişi bir dilin tamamına hakim değildir. Biri gelip bana İngilizceye tüm teferruatıyla hakim olduğunu söylese gülerdim. O açıdan ne kadar bilseniz de İngilizce becerinizi geliştirmek, yeni kelimeler, ifadeler ve ifade tarzları öğrenmek için hep sayısız fırsatlar var. IELTS’den 6 alan kişi için de sınavdan tam puan yani 9 alan kişi için de durum böyle.
Sınavdan 9 alan kişi bundan sonra kendine karşı yarışır kendi sınırlarını zorlar, 6 alan kişi ise 9 alana kadar sınava karşı yarışır. Nihayetinde dil uçsuz bucaksız bir derya gibi. Bir insan hayatı boyu dil çalışsa, tüm dili tam olarak işleyemeyebilir. Bu ilk bakışta karamsar olsa da aslında güzel bir şey çünkü sizi hep canlı tutacak zorlayacak bir problemle karşı karşıyasınız. Aslında bu bir problem değil, meşgale yani uğraş. Dil çalışmak en keyifli uzun vadeli hobilerden biri olabilir. Çalıştıkça da dil becerilerinizin ilerlediğini görürsünüz.
O açıdan 6 aldım artık yatma zamanı demeyin, yeni kitaplar okuyun, yeni filmler izleyin, yeni mektuplar yazın. Dil iletişim için, kullanılmak için var. Bu sebeple bolca iletişim kurun, dili her anlamda kullanın; dil uşağınız olsun. Hep bir adım ileriye gidin çünkü ilerlemezseniz gerilemeye mahkumsunuz.