İntihal dönem sonu ödevlerinin tesliminin yaklaştığı şu son günlerde sıkça duyduğum bir kelime . Hatta lisans hayatımda da üzeri defaatle çizlmiş bir kelimeydi. Birinci sınıfta bölümümüze özgü bir Türkçe dersinde ilk defa duyduğum intihal kelimesi sonradan tekrarlana tekrarlana adeta sinemize yerleşti. Peki nedir bu pek meşhur intihal ya da frenkçesiyle plagiarism. Gerçi meşhur dediğime bakmayın, aslında bu terime olan duyarlılığınız bulunduğunuz akademik çevreyle çok alakalı. Mesela üniversiteden çoğu arkadaşım için intihal iyi bilinen bir kelimeyken farklı bazı üniversitelerde bu konuya çok eğinilmediği için haliyle öğrencilerin bu kavramdan habersiz olduğunu da gözlemledim.
Bu kadar yazdıktan sonra sadede gelirsek intihal yani plagiarism bir başkasının eserini kaynak göstermeden kendi eseriniz gibi kullanmak demek. Mesela birinin ortaya attığı bir fikri sanki kendi fikrinizmiş gibi sunmak ya da başkasının yazdığı bir makaleden cümle kopyalayıp kendi makalenizde alıntı yapmadan, kaynak göstermeden kullanmak.
Bu tür bir eylem Amerika ve Avrupada ciddi akademik suç teşkil ediyor. İntihal sebebiyle bazı yerlerde hapse girenler bile var. O açıdan intihal kelimesi akademide korkulan hatta bir bakıma ürkütücü bir kelime. Ancak ülkemizde sanırım hala daha ciddiyeti tam olarak anlaşılmamış bir olgu. Bunun ne kadar ciddi bir sorun olabileceğini özellikle uluslararası dergilere yazı gönderen ya da uluslararası etkinliklere katılan akademisyenler bilir çünkü bu mecralarada ciddi bir intihal kontrolü gerçekleşir. Dahası intihal tespiti kariyerinize kara bir leke olarak düşer belki de kariyerinize nokta koyar.
Bu tür etkilerin yanı sıra intihalin bir de ahlaki boyutu var. Bir eseri oluşturan ya da fikri ortaya atan kişinin emeğine saygı duymak, çalışmasını teşvik etmek adına o kişiye atıfta bulunmak ve kaynak belirtmek bir bakıma vicdani bir sorumluluk.
Etiketler: intihal nedir, plagiarism nedir, intihal tanımı, plagiarism tanımı, akademik suçlar, intihal cezası, intihalci, aşırma