
Birkaç gün önce Boğaziçi Proficiency için çalıştırdığım bir öğrencimle listening nasıl gelişir konusunu konuşurken bana siz zaten hep İngilizce biliyordunuz o yüzden listening sizin için kolay dedi. Bunu duyunca bir an geçmiş gözümün önünde canlandı. Aslında listening benim için çok da kolay olmamıştı.
2008 yılında yabancı dil alanında Türkiye 12.’si olup Boğaziçi Üniversitesi Çeviribilim’e yerleşince o yaz dönemini İngilizcemi daha da geliştirmek için kullanmıştım. İngilizcede Türkiye 12.’si olmuştum ama bana dereceyi getiren sınav çoktan seçmeli bir testti. Ne İngilizce konuşma becerisini ne de İngilizce duyduğunu anlama becerisini ölçüyordu. Sınavın tek ölçtüğü okuma ve gramer bilgisiydi.
Gerçi söz açılmışken söyleyeyim İngilizce okuduğunu anlama becerisi ve geniş bir kelime dağarcığı diğer tüm beceriler için yani dinleme, konuşma ve yazma için bir temel oluşturur.

Dağ Başında listening çalışmak
Hikayemize dönecek olursak ben o yazı Boğaziçinde İngilizce eğitim alacağım gerçeğini düşünerek İngilizcemi geliştirmeye adadım. Geliştirmek istediğim alanlardan ilki İngilizce dinleme becerisiydi çünkü derslere katıldığımda dinlediğimi anlamak istiyordum. Ancak önümde birkaç engel vardı. Bizim ev Trabzonda bir köydeydi ve evde o zaman internet yoktu. Şimdiki gibi 3G falan da yoktu; telefon zar zor çekiyordu. Bana İngilizce dinleyebileceğim kaynaklar lazımdı. Televizyonda İngilizce kanalımız yoktu. Bunlar engel olsa da aşılabilecek engellerdi. USB belleğimi alıp ilçeye indiğim bir gün akşama kadar onlarca İngilizce dinleme parçası indirdiğimi hatırlıyorum. Bir başka gün liseme gidip İngilizce labından bir sürü İngilizce kitabının dinleme CD’lerini topladım. Başka bir gün ise bir akrabamızdan interaktif bir İngilizce eğitim seti aldım. Artık elimde kabaca bir kaynak listesi oluşmuştu ve çalışmaya hazırdım.
Sonraki 2 ay boyunca sürekli olarak dinleme alıştırması yaptım. Önce bir parçayı defalarca dinleyip anlamaya çalışıyordum. Anlamadığım yerleri geri sarıp 10-15 kez dinlediğim çok olmuştur. Normalde insan bu kadar tekrardan sıkılabilir belki ama benim için hem dili sevmek hem de dilci olma sorumluluğunun getirdiği bir azim söz konusuydu. Gerçi şunu da söylemekte fayda var: Sevdiğiniz bir işi yaptığınızda çalışmış gibi hissetmiyorsunuz. Haftalarca bu şekilde giden bir çalışma düzeniyle adım adım ilerlemiş oldum. Onlarca CD dinledim sanıyorum, sonra o interaktif eğitimleri tamamladım. Ondan sonra ise farklı üniversitelerin Proficiency sınavları için yayınladıkları listening alıştırmalarını çözdüm. Listeningim muhteşem bir hale gelmedi muhtemelen ama rahatlıkla günlük olayları takip edecek ve temel dersleri dinleyecek durumdaydı.
Üniversitede listening
Sonrasında üniversite yılları geldi. Lisansta dört yıl farklı ülkelerden arkadaşlarımla İngilizce konuştum. Farklı ülkelerden gelmiş farklı aksanlara sahip hocalardan ders aldım. Kaç yüz saat İngilizce dinledim bilmiyorum. Bir alıştırma olarak değil hayatın bir parçası olarak. Tabi bu süreçte de bilinçli olarak listening üzerine çalıştım. Hem eğlenmek hem öğrenmek için Avatar çizgi filmini birkaç kez izlediğimi, sabahlara kadar Prison Break izlediğimi uzun süre Dexter takip ettiğimi hatırlıyorum. Tüm bunlar adım adım insanı geliştiren şeyler. Ama dikkat etmeniz gereken bir şey var. Listening alıştırması yaparken alt yazı olmaması lazım. Alt yazı olursa listeninginiz gelişmez.
İngilizce ile yatıp İngilizce ile kalktığım 4 yılın sonunda tahmin edin neler oldu? 2008 yılında üniversiteye başlamadan memleketin ücra bir köyünde listening becerilerini geliştirmeye çalışan ben 2012 yılında AHaber’da canlı yayında Barack Obama’nın seçim konuşmasını ve Sami Yusuf’un mülakatını çeviriyordum. İçinde olunca insana doğal geliyor ama bir an duraksayıp geriye bakınca insan şaşırıyor.
Sözün Özü
Tüm bu olanlar bana şunu gösteriyor: Eğer yaptığınız işi seviyorsanız, o işi hayatınızın bir parçası yapıyorsanız, her gün kendinizi o alanda geliştirmek için bıkmadan usanmadan çalışıyorsanız çok büyük mesafeler katedebilirsiniz.
Listening nasıl gelişir?
Bazıları çalışmalarına rağmen listeninglerinin çok da ilerlemediğini söylüyor. Eğer siz de çalışıyorsanız ama listeninginiz ilerlemiyorsa birazdan anlatacaklarım fayda sağlayabilir.

Listening Hatası #1
Öncelikle şunu bilmeniz lazım: Eğer İngilizce okuma anlama ve kelime dağarcığınız iyi durumda değilse listeninginizin ilerlemesi daha zor olur. İngilizce dinlemek İngilizce okumanın sesli halidir. Eğer İngilizce okumakta, okuduğunuzu anlamada zorluk yaşıyorsanız İngilizce dinlemede de aynı zorlukları daha çok yaşarsınız. Önce okuma anlama hızınızı ve kelime dağarcığınızı geliştirmeniz gerekir.
Listening Hatası #2
İkinci olarak ülkemizde ve dünyada çok ama çok sık yapılan bir listening hatası var. Nedir bu hata derseniz cevabı: Alt yazı ile dinlemek & izlemek. Pek çok kişi İngilizce dinleme becerilerini geliştirmek için filmler, diziler izliyor. Ancak sezon üstüne sezon bitirmelerine rağmen dinleme becerileri pek de gelişmiyor. Bunun sebebi şu: İnsan beyni tembeldir. İki seçenek varsa kolayı seçer. Yani alt yazıyı açtığınız anda beyniniz dinlemeye değil okumaya odaklanır. Bu sebeple listeninginizi geliştirmek için alt yazısız dinleme yapmanız şart.
Listeninge nasıl çalışmalıyım?
Peki ne şekilde çalışmanız lazım? Benim size tavsiyem ilk önce ses dosyasını 2-3 kez odaklanarak dinleyin. Mümkün olduğunca anlamaya çalışın, duyup anlamadığınız kelimeleri not alın. Böyle yaptığınızda beyniniz gerçekten dinleyip anlamaya odaklanır. Kulaklarınız açılır. Daha sonra metni detaylıca okuyun. Bilmediğiniz kelimeleri ve telaffuzunu yanlış bildiğiniz kelimeleri öğrenin. Daha sonra yine metne bakmadan ses dosyasını 2-3 kez dinleyin. Bu şekilde öğrendiğinizi hemen pratiğe dökmüş olursunuz.
Hangi kaynağı kullanabilirim?
Bir de listeninginizi geliştirmek istiyorsanız 1 saatlik filmlerle değil 5-10 dakikalık daha kısa ses dosyaları ve videolarla çalışmanızı tavsiye ederim. Bunun için kullanabileceğiniz en güzel kaynaklardan birisi her gün İngilizce öğrenenler için sadeleştirilmiş ve yavaş bir tonda kaydedilmiş İngilizce haberler sunan VOA Learning English.
Sıra Sizde
Siz de size fayda sağlayan listening kaynaklarını ve yaşadığınız en büyük listening problemlerini paylaşabilirseniz sevinirim.
Hüseyin Demirtaş ile İngilizce’yi takip edin
Hüseyin Demirtaş ile İngilizce e-posta bültenine katılın, İngilizcenize sınıf atlatacak yeni ders ve kaynaklardan haberdar olun.
Etiketler: ingilizce listening nasıl gelişir, ingilizce listening geliştirme, ingilizce listening nasıl yapılır, ingilizce listening geliştirme