Üniversite eğitiminin, daha önceki eğitim aşamalarından ayrıldığı temel noktalardan biri de öğrencilerin daha çok söz alması, ders anlatan, konuyu açıklayan ya da tartışmayı yürüten kişi konumuna gelmesi. Hal böyle olunca bir öğrenci olarak anlatılan konuya, kullanılan teknolojiye ve sunum tekniklerine hakim olmak hayati bir önem kazanıyor çünkü bunlar başarılı bir sunumun üç temel noktasını oluşturuyor.
Tekek teker düşünülecek olursa bir konuyu sunmak amacıyla söz olan, tahtaya çıkan bir öğrencinin konusuna hakim olması büyük önem arz ediyor. Tüm sunumun kağıttan okunduğu, cümlelerin güvensizce ağızdan döküldüğü, soruların cevapsız kaldığı sunumlar dinleyici için pek de çekici görünmüyor.
İkinci olarak, sunum yapacak kişinin kullanacağı teknolojiye hakim olması gerekiyor. Projektör kullanılacaksa projektörü başka bir araç kullanılacaksa o aracı iyi düzeyde kullanabiliyor olmalı. Bunun yanı sıra PowerPoint, Prezi gibi sunum uygulamalarını etkin şekilde kullanabilmek başarılı bir sunum yapmak için önemli. Sunumu siyah beyaz bir yazı bütünü olmaktan çıkarıp, ses, resim ve multimedya ile bezemek sunumun dinleyici üzerindeki etkisini artıracaktır.
Sunum yaparken canlı olun. Ekran karşısına geçip, ekrandan okuyarak ve oturularak geçirilen bir sunum cansız sunumdur. Kalkın, dolaşın, göz iletişiminde bulunun, sınıfa hakim olun. Kısacası sahne sizin, onu iyi kullanmayı bilin.
Son olarak, sunum yapacak kişinin iletişim becerileri iyi olmalı. Sunum yapmakta amaç elimizde olan bilginin bir toplulukla paylaşılması ve bilgi aktarımının sağlanması. Bu açıdan bakıldığında gerçek anlamda iletişim bu sürecin olmazsa olmazı. Eğer bir sunum için hem sunumu yapan kişi hem de dinleyiciler vakit harcıyorsa bunun karşılığında bir şeyler öğrenebilmeliler. Sunum yapacak kişi, sunumu bir metin okumanın ötesine taşımalı, sorular ve etkileşimli uygulamalarla dinleyici katılımını canlı tutmalıdır. Ayrıca konunun niteliğine göre ses tonunu, dil kullanımını ve duruşunuzu da ayarlamak yerinde olur. Her havada aynı elbise giyilmeyeceği gibi her sunumda da aynı yöntem işe yaramayabilir. Esnek olmak, ihtiyaçlar ve amaçlar çerçevesinde bir sunum stratejisi geliştirmek faydalı olur.
Genel olarak sunumlarda gördüğüm hatalardan biri kısa sürede çok şey verilmeye çalışılması ya da çok uzun sürede çok fazla şeyin anlatılması. İnsanların anlama kapasitesi ve dikkatllerini yoğunlaştırabileceği süre sınırlı. O sebeple sahneye çıkıp 10 dakika 100 sayfa anlatmaktansa akılda kalacak 10 madde saymak yeğdir. Sonuçta 100 sayfa anlatmaya çalışsanız da akılda kalacak 10 maddedir.
Anlatmak üzerine değil anlaşılmak üzerine yoğunlaşın. Her sunumunuz harika olmayabilir ama en azından sunum sonrasında kendinizi ve yaptıklarınızı gözden geçirerek bir sonrakine daha iyi hazırlanın. Sizi dinleyen insanların zamanının karşılığını verin.
Sunum yaparken dikkat edilmesi gerekenlerle ilgili kapsamlı bir kitapçık için tıklayın.