Simultane tercüme nedir?
Simultane tercüme çok niş yani az bilinen bir iş. Hatta çoğu zaman adı da yanlış telaffuz edilir. Zaman zaman “spontane çevirmen” ya da “simulator” olarak adlandırılmışlığım var neyse ki insanların ne demeye çalıştığının farkındayım. Simultane çeviri esasında bir tercümanın bir konuşmayı eş zamanlı olarak sözlü bir biçimde bir başka dile çevirmesi. Yani televizyonda Obama konuşurken canlı yayında bir Türk tercümanın onu eş zamanlı olarak çevirmesi ya da bir konferansta Fransız bir katılımcı sunum yaparken simultane kabinindeki tercümanın konuşmacıyı dinleyip eş zamanlı olarak çevirmesi ve bunun salondaki dinleyiciler tarafından özel bir kablosuz kulaklık yardımıyla dinlenmesi sık görülen simultane çeviri örnekleri.
Simultane tercüman mı yoksa konferans tercümanı mı?
Simultane tercüme eğitimini Boğaziçinde alıyorsanız hocalarınız size mesleğimizin simultane tercümanlık değil konferans tercümanlığı olduğunu söyleyecektir. Ancak sektörde çalışırken hikayenin biraz daha farklı olduğunu gördüm. Örneğin simultane tercüme genellikle doğası gereği konferanslarda ve büyük toplantılarda yapılır bu sebeple de bir meslek ünvanı olarak hem simultane hem de ardıl çeviriyi kapsayan konferans tercümanlığı ismi tercih ediliyor. Hatta bu konuda faaliyet gösteren bir Türkiye Konferans Tercümanları Derneği var (Aralarında sevgili hocalarımdan bazılarını görmek mutluluk verici).
Öte yandan konferans olmayan ama simultane çeviri yapılan bağlamlar var. Bunlar özellikle medya kurumları için yapılan çeviriler. Mesela bir televizyon kanalı için uluslarası bir telefon görüşmesini anlık/andaş olarak çevirmek. Bu arada yeri gelmişken simultane çeviriye Türkçede andaş çeviri deniyor. Hatta Hacettepe’de bir andaş çeviri labı var. Lise döneminden bir arkadaşımın görev aldığı ve başında da Türkiye’deki ilk toplum çevirmenliği konferansında tanıdığım Aymil Doğan’ın bulunduğu bu lab bildiğim kadarıyla Türkiye’de simultane çeviri üzerine araştırma yapan ender birimlerden biri.
Simultane tercümeyle ilgili pratik ipuçları
Muhtemelen teorik bilgiyi bol bol duyarsınız ama hayatın içinden faydalı ve karşınıza sık sık çıkacak notlar arıyorsanız birkaç tavsiyem var.
- Kulaklarınıza dikkat edin, sesi çok fazla açmamaya çalışın. Yoksa uzun vadede işitme güçlüğü çekebilirsiniz. Dahası yüksek sesle dinleyince yüksek sesle konuşup sesinizi yormuş olursunuz.
- Tüm gün kabinde çalışacaksanız ya da ard arda birkaç gün böyle gidiyorsa, egzersiz yapın, aralarda çıkıp dolaşın. Bel ağrısı boyun ağrısı çekmemek için erkenden adım atın.
- Kendinizi kaydedip daha sonra dinleyin, yanlış ya da eksik olduğunuz, iyileştirilebilecek noktalara odaklanıp sürekli bir gelişim süreci takip etmenin faydasını mesleki olarak görürsünüz.
- Bir alanda uzmanlaşın, ilgi duyup takip ettiğiniz birkaç alan olsun. Örneğin ben ekonomi, politika, bilişim teknolojileri gibi konulara aktif ilgi duyup bu alanlardaki gelişmeleri takip ediyorum. Öte yandan eğer bir simultane tercümansanız öğrenilecek konu sınırlaması yapmak çok da mümkün değil, bir gün kedi köpek sağlığı, bir gün açık kalp ameliyatı bir başka gün de golf çevirirken bulabilirsiniz kendinizi. O açıdan okumayı, farklı şeyler öğrenmeyi seviyorsanız sizi canlı tutacak bir meslektesiniz. Eğer o yapıda değilseniz, zorluk çekebilirsiniz.
- Son olarak da iş gereği epey seyahat etmeniz gerekebilir. Pasaportunuzun, seyahat bakım çantanızın, okumayı seviyorsanız kitap ya da Kindle’ınızın hazır olmasında fayda var. (Kindle nedir diyorsanız buyurun bu sayfaya)
Alaylı simultane tercüman ve mektepli simultane tercüman
Doğrudan bir simultane tercüme programını tamamlamayıp, iş başında yetişen alaylı simultane tercümanlar olduğu gibi örgün bir eğitim kurumunda simultane tercüme eğitim alıp mesleği icra etmeye başlayan mektepli simultane tercümanlar da var. İki grubun da avantajları ve dezavantajları var ama nihayetinde asıl kriter işinizi ne kadar iyi yaptığınız. Sonuçta çeviriyi aldığınız diploma değil siz yapıyorsunuz. Ben kendi adıma mektepli ve alaylı eğitimi birleştirmenin faydasını gördüm. İş başında öğrenmek cidden farklı bir tecrübe mesela böyle bir tecrübenin eseri olarak makroihtiyati tedbirler (macro-prudential measures) ifadesi kelime dağarcığımda hak ettiği konuma yerleşti.
Simultane tercüme bir sanat, bir zanaat o açıdan kendiniz pratik yapmadan sadece okumayla yapılacak, ilerletilecek bir şey değil. Simultane tercümenin teorisini çok iyi biliyor olabilirsiniz ama dinleyici sizden düzgün cümleler duymuyorsa mesleki olarak ciddi sıkıntı yaşarsınız. O açıdan teorik bilginin pratikle birleştirilmesi, mümkünse bir ustaya çırak olunması çok önemli.
Ben burada öncelikle son 3 yıldır bana çok emeği geçen ana ustama ve lisansta bana sözlü çeviriyi sevdiren ilk ustalarıma teşekkürü bir borç bilirim. Bir ustanın gözetimi, yönlendirmesi ve tavsiyeleriyle potansiyelinize erişmeniz daha kolay.
Fotoğraf kareleriyle simultane tercüme
1) Maç antenmanda kazanılır — D.B.
2) En temel göreviniz iletişimi sağlamak, diller ve kültürler arasında köprü olmak. Her toplantının rengi başka olur.
3) Türlü türlü çeviri ekipmanı ve sistemiyle karşılaşmak mümkün ama hepsinin temel mantığı aynı. Bir de iyi teknisyen hayat kurtarır.
4) Ustanız (ya da modern tabiriyle mentorunuz) çayın şekeri gibidir. Sizi tamamlar, tat katar. Kıymetini bilin!
5) Bazen hayatınız roman gibi gelecek; çayı eksik etmeyin.
Hocam merhaba
Ben izmirde yapıyorum. Yeni mezun ingilizce öğretmeniyim. Konu hakkında kendimi yetiştirmek ve geliştirmek istiyorum. Nerden başlamalıyım konu ile ilgili kurs varmı yada başka eğitim sistemleri mevcutmudur. Konu hakkında bana yol gösterecek bilgi verebilirseniz çok sevinirim. Simdiden çok teşekkür ederim.
Merhaba Orhan Bey, simultane çeviriyi özel bir kurs olarak görmedim. Genellikle Çeviribilim bölümlerinde lisans ya da yüksek lisans programı olarak verilir. Bu alanda eğitim veren üniversiteler ile görüşmenizi öneririm.