Bazen nedense belli kararlarımızı yerleşmiş algı ve fikirler doğrultusunda alma gereği duyuyoruz ya da farklı bir şey yapınca herkes böyle yapıyor neden sen farklı yapıyorsun tepkisiyle karşılaşmak mümkün olabiliyor. Herkesin yaptığı her zaman doğru olmaz fikrine alışmak lazım. Sırf bir şeyler belli bir şekilde yerleşmiş ya da yapılıyor diye akıl ve mantık dairesinde o şeyi yenilememek daha iyi hale getirmemek pek doğru görünmüyor. Eğer bir şeyi doğru biliyorsak onu savunacak gücü kendimizde bulabilmeliyiz. Sırf popüler kültür öyle diyor diye sırf acaba hakkımda ne derler kaygılarıyla geri adımlar atmak acı bir durum olsa gerek. Herkesin de doğru yaptığı şeyler vardır elbet, eğer öyleyse bunlara uyulabilir ama insan kendi doğrularını çizebilmeyi, kendi yolundan gidebilmeyi de öğrenmeli. Kendi yolu bazen yalnız, bazen acılı olabilir ama hiç olmazsa inandığı ve sevdiği bir şeyi yapmanın mutluluğunu taşır. Bazen kulaklarımızı dışarıya kapayıp içimizi dinlemeye yalnız kalmaya kesinlikle ihtiyacımız var.
Similar Posts
Araklı Anadolu Öğretmen Lisesi’ni Hatırlamak
Bu yıl anadolu öğretmen liseleri kapatılıp anadolu liselerine çevriliyormuş. Bir öğretmen liseli olarak tabi ki bu karar lise hatıralarımı aklıma getiriyor. Araklı Anadolu Öğretmen Lisesi benim için disiplinli, vizyonlu ve özverili bir kadronun ne büyük işler başarabileceğinin bir örneğiydi.
Sınırlar ötesi kültürler, dostlar, ilgiler
Teknoloji hayatımızı değiştirdiği gibi, toplum ve ilişki algımızı da değiştiriyor. Artık sınırlar ötesi ilişkilerden ve gruplardan bahsetmek mümkün. Birbirini hiç görmese de dünyanın farklı yerlerinde benzer kitapları okuyan, benzer müzikleri…
İngilizce konuşarak öğrenilmez
Belki garip gelecek ama İngilizce konuşarak öğrenilmez. Bir slogan olarak baktığınızda konuşarak İngilizce öğren kulağa hoş geliyor ama bir eğitimci olarak baktığımda durum hiç de öyle değil.
Üretmenin ve Dertleri Çözmenin Eşsiz Mutluluğu
Yine bir sınav sonrası dönemdeyim. Bana şu an bu yazıyı özel olarak yazdıran Boğaziçinden öğrencilerimin sonuçları olsa da genel itibariyle tüm okullarla ve öğrenci gruplarıyla yaşadıklarımı özetleyecek bir yazı olacak.
Biliyorum ama uygular mıyım?
Empati üzerine kitap yazdınız, kapınızın üstünde koca bir Prof. ünvanı var. Yaşadığı ailevi sorunlardan ötürü ödevini yetiştiremeyen bir öğrenciniz halini anlatmak için odanıza geldi ve siz de o öğrenciyi sözlerinizle haşlayıp gönderdiniz. Evet siz ilginç bir şekilde empatisi olmayan bir empati profesörüsünüz.
Zıtların dengesi: ateş su olur, su ateş
Potansiyel çift yönlüdür; artı yükü eksi dengede tutarmış ya da sizdeki artı kadar dışarıda eksi vardır belki. Kutuplar için insan iyi bir örnek. Bazen bir melek diyorsunuz bir insana bazense…